Moreliniz bozukken size tüm duyguları yaşabiletecek ve sarabilecek bir kitaptan daha iyisi olamaz. Tam da öyle bir anımda aldığım Gökkuşağını Yakalamak bir günde bazen minik gökyaşları ile bazense gülümseme ile okuduğum etkileyici bir kitaptı.
En başta konusu beni çekti . Çikolata yazısını gördüğüm anda tamam aynı ben almalıyım diye düşündüm. Kitaptaki bazı yerlerde kendimi buldum ve o kadar güzel replikleri var ki bir kısmını paylaşmak istiyorum ama önce yorumuma geleyim.

Hayatta bazen her şeyin üst üste geldiği , "Tanrım hepsi beni mi bulur?" dedirttiği dönemlerden birini yaşayan bir kadın Bernadette Murphy. Babasının ani kaybının acısını yaşarken bir de kocasının onu HYM (Hamile Yelloz Metres) için terk edişiyle başa çıkmak zorundaydı.
Geçmişte hasta doğan çocuğunun acısını hala içinde yaşarken bunların üstüne en yakın arkadaşının da hamile olmasıyla kendi umutsuz dünyasında kısılıp kalır. Babasının onun için bıraktığı defterdeki şifreli bulmacaları çözerken umut ısığı tekrar Bernadette için doğacaktır.

"Hayatta gökkuşağının peşinden ya gidersin ya gitmezsin. Gökkuşağının peşinden gitmeye devam et."

Bir kadının ruhen değişimini sayfalarla izlediğimiz sıcak bir roman . Yeni farkındalıkları beraberinde getiren , farklı bir gözle bakabileceğiniz açıyı size sunan bir kitap Gökkuşağını Yakalamak. Keyifle okuduğum bu romanı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.



*Hayallerim benim için ne zaman önemsiz olmuştu? Neticede onları elimden kaçırmamıştım. Sadece bir zamanlar istediğim şeyleri hayattan almak yerine oluruna bırakmak daha kolay geliyordu.

*Kalp atmayı kestiği zaman hayat sona erer sanırdım ama dünyadaki diğer insanların söylediklerine göre hayat, doldurulmuş bir form, düzgünce kaleme alınmış bir mektup ve ölüm belgenizin aslını aldığınız zaman sona eriyordu.




Kapaklar


 


Sıcak bir kapağı var kitabın al oku beni der gibi :)