Pages

31 Ocak 2014 Cuma

Bu Ay Ne İzledim - Ocak 2014



Oluşturmak için heyecanla beklediğim bir listeydi "Bu Ay Ne İzledim" 

2014 ün gelişiyle listelerimi oluşturup sizlerle paylaşmak istedim.

***


CARRİE -2013

Stephen King in romanından uyarlama olan Carrie nin konusu :

Carrie White okulda akranları tarafından sürekli dışlanan, evde ise dindar annesi tarafından sürekli dövülen yalnız ve tuhaf bir kızdır. Ancak Carrie’nin bir sırrı vardır: telekinesis gücüne sahiptir. Sınıf arkadaşları mezuniyet gecesinde Carrie’ye eşek şakası yapmaya karar verirler. Ama bunun karşılığında ölümcül bir ders alacaklardır. Çünkü ateşle oynarsanız, yanarsınız.

Eski versiyonları da varmış ama ben bu versiyonu izlemeyi tercih ettim. Uzun zamandır Drama-Korku türünde film izlememiştim gayet iyiydi. 
Filme Puanım :


***

BATTLE OF THE YEAR - YILIN SAVAŞI - 2013

Yılın Mücadelesi dünyanın dört bir yanından gelen en iyi takımların buluştuğu ve her yıl düzenlenen bir break dans turnuvasıdır. Amerikalı grup on beş senedir bu dans olimpiyatlarını kazanamamaktadır. Los Angeles Hip Hop dünyasının önemli isimlerinden biri olan eski break dansçı Dante ülkesini birinciliğe yükseltmek istemektedir. Takımını çalıştırması için eskiden şampiyonluk kazanmış bir basketbol takımının koçluğunu yapmış arkadaşı Blake'ten yardım ister. 

Josh Holloway hatırına izleyecekseniz , izlemeyin!
Dans filmleri seviyorum diyorsanız , break dance seviyorsanız izleyin çünkü bütün film onun üzerine kurulu.
Dans kısımları olmasa izlenilebilir değildi.


:     Filme Puanım


***


CROODS - 2013


Önceleri oyununu oynadığım Croods ların sonunda filmini izleyebildim. Böylelikle animasyon izleme isteğimi de beraberinde getirdi ki başladım mı art arda devam ederim :)

Dünyanın ilk ailesinin, hayatları boyunca onları tehlikelerden korumuş olan ve barındıkları mağaranın yok olmasının ardından çıktıkları yolculuğu anlatan tarih öncesi bir komedi macera filmi. Yolculukları sırasında muhteşem yerlerden geçen aile çok farklı yaratıklarla dolu inanılmaz bir dünya keşfedince hayatları tamamen değişecektir.

Kesinlikle izlenesi animasyonlardan , taş devri ailesinin bu kadar eğlenceli olabileceğine ihtimal vermezdim ...

Filme Puanım          :


***

47 RONİN -2013


"Ronin" Japon kültüründe efendisiz kalmış samuray savaşçılarına verilen isimdir. Lord Asano'nın himayesinde huzurlu bir hayat süren Ako halkı ve onların koruyucu savaşçıları olan samurayların düzeni, İmparator Shogun Tsunayoshi'nin Lord Kira eşliğinde ülkeye gerçekleştirdiği ziyaret ile alt üst olacaktır. Zira Kira'nın Asano için hain planları vardır. Diğer yandan melez Kai, Lord Asano'nın kızı Mika'yı imkansız ve tutkulu bir aşk ile sevmektedir. Ama Kira'nın planlarında hem Ako'yu hem Mika ele geçirmek vardır... 


Filmi vizyonda iken izledim ve blog ta da incelemesini paylaşmıştım . Okumak için tıktık






:  Filme Puanım


***

ESCAPE PLAN - KAÇIŞ PLANI - 2013

Dünyanın en azılı suçlularının kalacağı bir hapishane inşa edilir. Tüm hapishaneleri inşa eden ve onlardan ustalıkla kaçabilen Ray Breslin (Sylvester Stallone) bu hapishaneyi kontrol etmek ve kaçışa uygun olup olmadığını anlamak için hapishaneye yerleştirilir. Ray düştüğü tuzaktan habersiz görevi kabul eder, hapishaneye yerleşir ve dünyanın en tehlikeli adamı Emil Rottmayer’den (Arnold Schwarzenegger) destek alarak hapishaneden kaçışlarını planlar.

Bu filmi gerçekten beğendim. Babama film beğendirmek zordur ki onunla izledim filmi , rahatlıkla ailecek izlenecek bir film. Filmdeki gerilim ve heyecan hiç bitmedi. Aslında incelemesini yapacaktım ama biraz eringeç olduğum bir zamana denk geldi sanırım :)



Filme Puanım   :


***

THE LORAX - 2012

Dr. Seuss'un çocuk kitabından esinlenen filmde umudun sonsuz gücünü insanlarla paylaşan orman cini Lorax başrolde...

Animasyon tekniğiyle hazırlanan filmin diğer bir karakteri de hoşlandığı kızın dikkatini çekebilmek için uğraşan bir çocuğun maceraları anlatılıyor. Rüyalarının kızını elde edebilmek için çocuk, önce dünyasını korumak için savaşan sevimli yaramaz Lorax’ın öyküsünü keşfetmeli. 

Bu film vizyona  girerken izlemek istediğim aklımdaydı ama gel gör ki ismini unutunca bir türlü bulamadım. Hatırladığım turuncu canavarımsı bir şey böyle olunca da internetten olumlu bir sonuç alamadım geçenlerde şans eseri birden aklıma geldi ve de hemen izledim. Çokta beğendim. İzlenesi animasyon arayanlara tavsiye olunur.

:    Filme Puanım


***

CLOUDY WİTH A CHANCE OF MEATBALLS 2 - KÖFTE YAĞMURU 2 - 2013

İlk filmdeki korkunç yiyecek fırtınasından sonra, Flint ve arkadaşları kasabadan ayrılmak zorunda kalır. Flint adayı temizlemekle görevlendirilmiş olan ve insanlığın iyiliği için yeni teknolojiler yaratan en iyi mucitlerin yer aldığı The Live Corp Şirketi’ne katılması için idolü Chester V’den davet alır. Flint makinesinin hala çalıştığını ve artık canlı turşular, aç tacolar gibi mutant yiyecek yaratıkları yarattığını fark edince, arkadaşlarıyla dünyayı kurtarmak için geri dönmek zorunda kalır.

İkinci filmi ile geri dönen Köfte Yağmuru filmini ilkinden daha fazla sevdiğimi söyleyebilirim.
Başta üzerinden fazla zaman geçtiği için ısınamadım ama sonradan film o arayı kapattı.




Filme Puanım    :


***
LAST VEGAS - 2013

Billy, Paddy, Archie ve Sam çocukluklarından beri çok yakın arkadaştır. Grubun müzmin bekarı Billy otuz yaşlarındaki kız arkadaşına evlenme teklif ettiğinde, dört arkadaş hep beraber eğlenmek ve eski günleri yad etmek için Las Vegas’a giderler. Ancak oraya vardıklarında, Günah Şehri’nin değişmiş olduğunu ve arkadaşlıklarının sınandığını fark ederler. Vegas’ı ele geçirecek olan işte bu dörtlüdür.

Keyifle izlediğim filmlerden biri daha bu ay Last Vegas oldu bana izlediğim eski aile filmlerini hatırlattı. İsim sizi yanıltmasın filmin kumar ile alakası yok :)   Tamamen arkadaşlık ile ilgili. Bu dörtlüyü beraber görmeye çok sevindim ama üzücü kısım ise bu kadar yaşlandıklarını görmek. Bana benim de yaşlanmaya başladığımı söyler gibi :'( 

:          Filme Puanım


***


FLAKES - 2007

Şöhret peşinde bir rock müzisyeni olan Neal,bir bar açmaya karar verir.Ancak bu barda içki yerine süt,kurabiye ve mısır gevreği servis edilecektir.Marjinal kostüm tasarımları yapan stilist Miss Pussy Katz ile bu barı işletmeye çalışırlar.Bir süre sonra birbirinden oldukça farklı karakterlere sahip bir ekipleri olur.Acaba bar kapitalizmin kurallarını aşabilecek midir?

Kanalları dolaşırken Sundance Channel da tesadüfen görüp izledim. Sırf Zoey ve Aaron hatırına başlamış olsam ve yer yer sıkıcı olsa da izlediğime pişman olmadım.

Boş zamanınız varsa izlenebilir bir film.



Filme Puanım    :


***
ONE FOR THE MONEY - AŞK VE PARA - 2012

Altı aydır işsiz olan Stephanie, son çare olarak kuzeninin, kefalet senedi veren şirketinde tahsilât ajanı olarak çalışmaya başlar. Tercih ettiği silâh biber gazı spreyidir ama bu Stephanie’yi kuzeninin en büyük borçlusunu yakalamasını engellemez: Cinayet zanlısı, eski polis Joe Morelli. Evet, lise yıllarında Stephanie’yi baştan çıkarıp terk eden Joe Morelli.

Janet Evonich tarafından yazılmış Stephanie Plum serisi ne kadar ünlü ise filmi o kadar kötü diyebilirim rahatlıkla. 20 kitabı çıkmış 21. yolda olan popüler bir seriden bu kadar kötü bir film çıkacağına inanamazsınız. Katherine Heigl in Greys Anatomy i film hayatına yönelmesi için ardında bırakması bence kötü bir karar ki hiçbir güzel filmi yok ortada. 
Sonuna kadar izlemek bile işkence idi ama bir türlü bitmek bilmese bile yarıda bırakmak istemedim.


                                        :   Filme Puanım




***


Ocak ayını 10 filmle kapattım. 3ünü aynı gün izledim :) 
İlk posttan haberler şimdilik haberler bu kadar.
Hepinize iyi seyirler.


27 Ocak 2014 Pazartesi

Kitap Yorum : Labirent Ölümcül Kaçış || James Dashner - The Maze Runner Serisi 1. Kitap




Labirent Ölümcül Kaçış ile fantastik şölenine hız kesmeden devam ediyoruz.

Pegasus' un bu ay çıkardığı kitaplar ile uzun süredir devam eden bekleyişlere son verdi artık kısa bir süre de olsa rahat bir nefes alabilirsiniz. "Kısa" çünkü kitap bittikten sonra yayınevi sayfasını aşındıracaksınız çünkü kitap öyle bir yerde bitiyor ki ah...

Bütünlemelerdi , AÖF sınavları derken okumamak için direndiğim kitabı eve dönüş yolculuğunda hunharca tükettim.

Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur. Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayranda kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomasın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.



Kişisel Yorumuma gelirsek ;

Ne kitaptı be açtım ve kapadım bitmişti. Elimden bırakmak istemedim.

Yazar öyle bir dünya kurgulamış ki her adımda kafanda bin bir soru ve heyecan olgusuyla hız kesmeden yerini yeni sorulara bırakarak ilerliyorsun.

Kitap toplasan belki sadece bir haftalık bir süreci anlatıyordur ama o kadar dolu dolu idi ki. 

Newt, Alby , Minho ve Chuck* kitapta en sevdiğim karakterler oldu. 

*Özellikle Chuck kardeş gibi oldu Thomas a . Ah Chuck ...  ve de Minho Thomas' ın koşucu olması için kendini ortaya koymaktan çekinmedi. Arkadaş dediğin böyle olur.

Teresa nın kitaba girişi ile hayatları olayların yönü değişiyor . Teresa kitaptaki tek kız :) gel gör ki pek romantik olayımız olmuyor çünkü herkes canının derdinde . Belki ikinci kitapta olaylar yön değiştirebilir.

Bu yorumu yazarken bile tek düşünebildiğim şey o son kısım o nasıl bir sondur meraktan çatlatıyor aklımdan bir sürü senaryo geçiyor . Neler olacak , ne olmuş ? Spoiler vermekten kaçındığım için olayları yazmak istemiyorum o yüzden bence ne okusam diye düşünmeyi bırak ve eline bu kitabı al.

İkinci kitap belki bahar aylarında bizlerle olabilir. (Umarımmm)

Son olarak seri 3 kitaptan oluşuyor.
Ek olarak serinin 0.5 kitabı olan The Kill Order 327 sayfa . Umudum onu da basılı olarak elime alabilmek.


Kitap filme uyarlandı ve 19 Eylülde sinemalardaki yerini alacak .


Thomas ı Teen Wolf tan tanıdığımız Stiles , Teresa yı ise Skins dizisinden Effy karakteri canlandırıyor. Oyuncu seçimlerini çok başarılı buldum. Karakterler ile özdeştiğine inanıyorum. Umarım film kitaptaki başarıyı yakalayabilir.

***
Kısacık Alıntı Molası



"Eski hayatlarına geri dönmek istedikleri için mi değişiyorlar yoksa o hayatlarının da şimdikinden iyi olmadığını öğrendikleri için mi?"



***


Kitabı bitirdikten sonra ikinci kitabı beklemek çok zor olacak tabi ki ve ben bu adımda size yardımcı olacak bir okuma ve izleme listesi hazırladım.

KİTAP :

Açlık Oyunları Serisi

Henüz Açlık Oyunları serisini okumadıysanız işte size bir fırsat .
Açlık Oyunları , Ateşi Yakalamak ve Alaycı Kuş adlı 3 kitaptan oluşan seri filme de uyarlandı . İlk iki kitap çoktan sinemalardaki yerini aldı. Sıra son filmde .



Labirent Ölümcül Kaçış ı sevdiyseniz Açlık Oyunlarını da sevebilirsiniz. Çocukların hayatta kalması için zor koşullar yaratmış başka hasta insanlar tarafından yönetilen bir yarışma olması bakımından da iki serinin benzer yönlerinden biri.

Incarceron Serisi

Ölümcül kaçışı okurken aklıma Incarceron* geldi. Kitapları çok beğenmiştim. İki kitaplık bir seri olsa da üçüncüsü olacak mı diye bitiyor ve devamı için henüz bir bilgi yok.

*Incarceron canlı , konuşan ve sürekli izleyen bir hapishane.


İlk kitap Incarceron , ikinci kitap Sapphique.


 FİLM :

Pan's Labyrinth



10 yaşındaki Ofelia, hamile ve hasta olan annesiyle birlikte 1944 yılında İspanya iç savaşı sürerken yüzbaşı olan üvey babasının yanına taşınır. Ofelia ve annesinin yeni taşındıkları bu ev aynı zamanda orman içinde bir karakoldur ve arka bahçesinde esrarengiz bir labirent vardır. Labirentin içerisindeki Pan adındaki gerçeküstü bir yaratık, küçük kızın tüm yaşamını değiştirecektir.

Müzikleri ve efektleri ile harika bir film olan Pan' ın Labirenti kitabın üstüne enfes bir film olacaktır .


DİZİ :

Chosen




İyi bir baba, eş ve avukat olan Ian Mitchell bir sabah uyanır ve kapısının önünde içinde dolu bir silah ve bir yabancının fotoğrafının olduğu gizemli bir kutu bulur. Fotoğraftaki yabancıyı üç gün içinde öldürmek zorundadır. Eğer adamı öldürmezse rehin alınan kızı ile kendisi öldürülecektir. Aklı karışan ve çaresiz hisseden Ian sıradan bir adamken ailesini korumak için her şeyi riske edebilecek bir suikastçiye dönüşür.

İkinci sezonunu geride bırakan dizinin sezonları 6şar bölüm 20şer dakikadan oluşuyor. Çok basit dili ile altyazısız rahatça izleyebilirsiniz. Baş rollerinde Heroes dan tanıdığımız Caitlin Carmichael bulunuyor.
Yazısı gelecek bu dizinin de :)


***

Son olarak kitabı okurken dinlemeniz için hazırladığım müzik listesi ile veda ediyorum. Keyifli okumalar ve dinlemeler.

*/Hiçbir yerde bulamadım bu şarkıyı dropbox ıma attım. Özellikle dinlemenizi tavsiye ederim. Kitaba bu  kadar mı uygun olur bir şarkı : Ulaşmak için tıktık/*


                                               
                                              The Maze Runner - James Dashner -Booktracklist 2




Kitabı satın almak için ; tıktık




17 Ocak 2014 Cuma

Kitap Yorum : Demir Kral || Julie Kagawa - Iron Fey Serisi (Demir Periler Serisi) 1. Kitap





Hala bir gün Hogwarts tan mektup geleceğine inananların , bir elma düşürürken başkasının ellerinde aşkı bulmayı umut edenlerin , kıymetlimiss gibi uğruna deli olduğumuz yeni bir serüven arayanların hikayesi...


***

Kitaba bayıldım , elimden düşüremedim. Bitireli bir hafta oldu maalesef inceleme kişisel nedenlerden biraz gecikti ama bu kitap kaçmaz koş koş kitapçı kapanmadan yetiş ♥ 

Kısaca konuya gelirsek ;

Basit bir hayata sahip Megan Chase küçük bir kasabada ailesiyle kıt kanaat yaşamaktadır. 16, yaş günü için gün sayarken her şey birden değişir . Bildiği dünya aslında illüzyonlar ile saklanmıştır. Doğum gününde kardeşinin kaçırılması ile sisler dağılır , gerçekler gün yüzüne çıkar. Yıllardır en yakın arkadaşı olan Robbie onu bu dünyadan uzak tutmak için görevlendirilmiştir. Perdenin kalkması ile kendini karmaşık bir dünyada bulan Megan kardeşini arama yolculuğunda yeni yeni anlamaya çalıştığı bu dünyanın ne kadar tehlikeli olabileceğini anlar.

Periler dünyası Tekin ve Tekinsiz Periler olarak kendi içerisinde ayrılmıştır ve aralarındaki barış bir pamuk ipliğine bağlıdır. Ormandaki yolculukta Robbie ve Megan ı avlamak için peşlerinde olan adam yüzünden Robbie ile ayrı düşünce , onu bulmak için konuşan bir kediden (Grimalkin) yardım istemek zorunda kalan Megan Satyr ler , Troller , Kimera gibi değişik türden periler ile dolu bu yolun varış noktası onu hiç beklemediği birine götürmektedir.

Aklımdaki Grimalkin :)

SPOİLER ÇİZGİSİ !!!

Fantastik kitaplarda bolca rastladığımız yahu bu bizim başımıza neden gelmez dediğimiz bir olaya geldik. Megan Tekin Kralın kızıdır. O bir prensestir. Henüz yeni girdiği bu inanılmaz dünyaya alışamamışken Periler arasındaki bürokrasinin ortasında kalır. Perilerin durum değerlendirmeleri yapmak için düzenlenen bir divanda düzenlenen saldırı ile iki zıt kutuplar birbirini suçlar ve eğer bu saldırının sorumlusu bulunamaz ise bu bir savaş nedenidir. Daha önce bir kaç defa gördüğü ve onu avlamaya çalışan o garip bir şekilde çekici olan gençte divandadır ve Tekinsiz Diyarının yetkilisinin oğludur -Ash-

Kimseyi tanımadığı , şimdiden birçok düşman edindiği bu dünyada kardeşini bulmak adına tek başınadır. 

Bilmediği sırlar Megan ı bu dünyaya çeker aslında tahmin ettiğinden daha fazla bağlıdır Olurolmaz a . Belki de tek kurtuluşu...




KİTAPTAN REPLİKLER

Goblin şefi "Ulu Pan'ın aşkına , nedir bu?" diye homurdandı. "Elf yok bunda, ahmaklar. Kulakları kaçmadıysa tabi!!! Ayrıca..." havayı koklayıp sümüklü burnunu karıştırdı. "Kokusunda fark var. Hımm, komik elf şeyi. " Kılıcının yassı tarafıyla kafese vurup beni yerimden hoplattı. "Nesin ya?"
Derin bir nefes aldım. Goblin kabilesi kafesin etrafında toplanıp kimisi meraklı , çoğu da aç gözlerle bana bakıyordu. "Ben bir Otaku* prensesiyim"dedim. Şef kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çatarken diğerleri de şaşkın şaşkın baktı. Kalabalıktan fısıltılar yükseldi , kontrol edilemeyen bir yangın gibi yayıldı.
"Ne?"
"Kulağıma gelmemişti daha önce."
"Tadı iyi mi?"
"Yenenlerden mi?"

*Japoncada takıntılı , bağımlı , fanatik anlamına gelir. Genellikle hayatını anime ve manga izlemeye ve okumaya adamış kişileri niteleyen bir kelime olarak kullanılır.
Not : Kızımızın bu kadar zekice bir cevap vermiş olması ve otaku yu bilmesi bana kahkahalar attırdı. Animesever olarak çok beğendim bu konuşmayı :)

***

"Bu muhtemelen savaş anlamına geliyor."
"Savaş mı?" Yanağıma soğuk bir şey değdi ve şimşeklerle delinen gökyüzünde uçuşan kar taneleri gördüm. Ürkütücü ama güzel bir manzaraydı. Ürperdim. "Peki , ne olacak?" 
Ash yakınıma geldi. Parmakları ile saçımı yüzümden çekti. Omurgamdan ayaklarıma doğru bir ürperti geçti bedenimden. Eğilince serin nefesi kulağımı okşadı.
"Seni öldüreceğim." , diye fısıldadı ve arkasına bakmadan masadaki kardeşlerine katıldı.
Tenime dokunduğu yere elimi götürdüm , aynı anda hem başım dönmüş hem de korkmuştum.
"Dikkatli ol , insan. " Grimalkin sahnesinin kenarında , ölü kimeranın gölgesinde belirdi. "Kalbini bir peri prensine kaptırma. Sonu asla iyi olmaz."

***

Ash nefes nefese kalarak durdu.
"İyi misin?"
"Bir daha asla..." diye homurdandı. Bunun bir daha olmasını bir kez daha izleyemeyeceğim.
 Bir başkasını da ... aynı şekilde...kaybetmeyeceğim. 
Kaybedemem..."
Koluna dokunarak "Ash" diye fısıldadım.
"Meghan" diye mırıldandı . "Neden kaçmadın sana zaman kazandırmaya çalıştım. Çoktan gitmiş olman gerekirdi."
"Delirdin mi seni o şeyle yanlız bırakamazdım."


Puck = Robbie ;)

Bu videodaki karakterler kitaptakilere çok uygun , aklımdakiler ile de örtüşüyor . O yüzden paylaşmak istedim . İzlenesi ;)

Kişisel yorumuma gelirsek ;

Fantastik adına çok zengin bir dünyanın kapısına açılan bir kitap olmuş . Yazarın diline bayıldım . Kelimeleri ustaca kullanmış . Bildiğimiz bir çok farklı fantastik ögeye bu kitapta rastlamak mümkün . Hepsi bu sistemin bir parçası.  Konuşan kedi Grimalkin kitaptaki en eğlenceli karakterlerden , sahnelerini severek okudum.

Kitabın can alıcı kısımları Ash ve Robbie. Aslında ikisi de alfa erkek gibiler , kitap boyunca aralarındaki çekişme ayrı eğlenceli aslında bir çekişmenin nedeni geçmişleri.

Ash kapalı bir kutu gibi. Kitap boyunca kızımızı sürekli öldürmek ile tehdit ediyor gel gör ki o buz kalbi aslında sıcacık. -Yaralı erkek modeli- 
Puck namıdeğer Robbie ise Ash in tam tersi neşeli , espiritüel  bir karakter. Megan a karşı da boş değil. 

Aslında iki karakteri de çok sevmeme rağmen seçmek zorunda kalırsam Team Ash olabilirim :)

Serinin devamını büyük bir merakla bekliyorum.


Seri tamamlanmış 4 kitaptan oluşuyor. Buçuklu kitaplarda mevcut olsa da onları artık ayriyeten okuyacağız.
Ve de ek seriye sahip .
Gene ek olarak yazarın henüz yayınlanmamış , yakında çıkacak yeni serisi olan Talon un film hakları alındı bile.

Şöyle bir videoya da rastladım Iron King ile ilgili 
*Film hakları ile kesin bir bilgi yok büyük ihtimal fan yapımı .



Pegasus Yayınlarına kitabı incelemem için gönderdikleri için çok teşekkürler ,en büyük teşekkür ise bu kitapla bizi buluşturdukları için.

Son olarak bu kitap için hazırladığım müzik listesini de sizinle paylaşıp postu burada sonlandırıyorum . Keyifli okumalar ve dinlemeler...







Kitabı satın almak için ; tıktık






Kitap Tanıtım : Labirent : Ölümcül Kaçış - James Dashner




Ocak ayı Pegasus kitaplarından biri olan Ölümcül Kaçış raflardaki yerini aldı bekletmeden koşun alın.Harika bir distopya sizi bekliyor. 3 kitaplık seri yakın zamanda sinemalardaki yerini alacak ama daha öncesinde bütlerin bitiminde yorumu blogda olacak.


Hatırla. Hayatta kal. Koş.

Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir.
Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur.
Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur.
Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan
taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran’da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas’ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.

“Açlık Oyunları gibi distopik hikâyeleri sevenler Thomas’la birlikte Kayran’da maceraya sürüklenecekler.”
—School Library Journal

“Dashner gizemli, kışkırtıcı, yaratıcı ve sürükleyici bir romanla karşımızda.” —Barnes&Noble

“Akıcı anlatımı, akla gelen sayısız soruyu adım adım cevaplaması ve bitmek bilmeyen gerilimiyle Dashner’ın sürükleyici macerası kaçınılmaz sona doğru ilerlerken sizi merak içinde bırakacak.”
—Publishers Weekly

“Dashner hikâyeyi ustalıkla kaleme alarak inanılmazı gerçekçi kılmayı başarıyor. Elinizden bırakamayacak ve devamında neler olduğunu öğrenmek için sabırsızlanacaksınız.” —Kirkus Reviews

“Sayfalar boyunca bir tehlikeden diğerine sürüklenirken kitabı elinizden bırakamayacaksınız.”
—Kiss The Book



408 syf.
25 TL

Kitabı satın almak için : Kitapsihirbazı



14 Ocak 2014 Salı

Film İnceleme : 47 Ronin




Hobbit i izlemeye gidince fragmanların yayınlandığı kısımda geçiyordu ve arkadaşlara baskıyla 47 Ronin vizyona girdiğinde gideceğiz tamam mı dedim ve finaller biter bitmez soluğu filmde aldık.

Gece sinemasına gitmek ayrı bir zevkli oluyor ki bizde biletleri gece 12'ye aldık. Sinemadan çıkışımız 2 yi buldu.

Peki filme gelirsek :

Lord Kira mutlu mesut yaşayan Lord Asano 'nun topraklarına göz dikmiş aç gözlü herifin tekidir. Sol resimde bulunan cadının da yardımıyla Asano yu oyuna getirip imparatorun gözü önünde suçlu duruma düşürür ve cezası onurlu bir şekilde kendi elinden ölümüdür. (harakiri)
Artık Ako toprakları Lord Asano 'nun tek varisi kızı Mika ya kalmıştır ve imparator Mika ile Lord Kira nın evliliklerini buyurur. Yas tutmak için 1 yıl süresi bulunmaktadır. Asano 'nun samuraylarının başında bulan Oishi bir çukura atılır ve geriye kalan tüm samuraylar sürgüne yollanır. "Ronin" Japon kültüründe efendisiz kalmış samuray savaşçılarına verilen isimdir. Filmin ismi de buradan geliyor.
Filmin aslında baş karakteri olan Kai (Keanu Reeves) işte burada dahil edelim konumuza Asano 'nun kızı Mika yı sevmektedir ama her şeyden önce bir samuray olmak istemektedir. Oishi nin onayını almak için gece gündüz çalışsa da herkes Kai nin normal olmadığını bilmektedir.
Kai yi çocukken bulduklarında ters giden bir şeyler olduklarını bilmelerine rağmen henüz bir çocuk olduğu için himayelerine alıp eğitseler de herkes Kai den uzak durup "şeytan" olduğunu düşünmektedir ve melez diye çağırmaktadır.
Asano nun ölümünden yaklaşık bir yıl sonra Oishi o çukurdan çıkar çıkmaz Mika yı ve topraklarını geri almak için sürgüne gönderilen samurayları ve Kai yi bulur ve büyük bir savaşın içine atılır.

47 Ronin aslından gerçek bir efsaneden esinlenmiştir . Okumak için : tıktık

Kişisel Yorumuma gelecek olursam ;

Bu kadar şatafatlı bir şekilde tanıtılmış ve çekilmiş bir filmin sadece reklamın arkasında kalması büyük bir kayıp. 3D olarak izlememe rağmen izlemeseniz de büyük bir kayıp sayılmaz Birkaç sahne dışında pek kullanma gereği duymamışlar. Filmin ilk başlarında geçen konuşma sahneleri o kadar sıkıcıydı ki "Hadi artık biraz aksiyon görelim sadete gel." dedirtti. Peki neden? Film kesinlikle Japonca sunulmalıymış filmdeki yüzünü sıklıkla gördüğümüz -ana karakter demeyeyim-  Keanu Reeves hariç hepsi Japon. Düşünün ki bu Japonlar İngilizce konuşuyor. "Bitsin artık bu çile. " dedirten o ağdalı ve tane tane konuşmaları çok sıkıcıydı. O kadar yavaş ve anlaşılabilir konuşuyorlardı ki A1 seviyesindeki ingilizcenizle bile rahatça anlayabilirsiniz ki bu durumla birlikte filmin akışı hayli yavaştı.
Samuray deyince aklımıza dövüş sahneleri gelir. Haliyle filmi izlenebilir kılan kısım burasıydı.
Son olarak filmde yer alan bazı sahneler göz ardı edilemez bir şekilde Yüzüklerin Efendisi ve Karayip Korsanları filmlerinden esinlenmiş -araklanmış-

***

Can sıkıntısından evde gider bir film . Beklentilerinizi düşük tutup izlerseniz güzel bile bulabilirsiniz.


Filmin posterine bakıp ta en merak ettiğiniz karakter bu değil mi benim de gel gör ki koskoca filmde 10 saniye ancak göründü. Madem önemli bir karakter değil sanki baş karaktermiş gibi bir de posterine koyarsın ki!







Aşkı, fantastiği havada kalmış , orijinal efsaneden fazlasıyla uzaklaşmış bir filmdi. 200 milyon dolarlık bütçesiyle sadece 87 milyon doları eve geri götürebilen 47 Ronin maalesef sinemada aradığı başarıyı bulamamış görünüyor.

Filme Puanım :